Anlatılmayanı İfade Etmek

Bugün adada 276. günüm. Sabaha karşı yağmurla uyandım. Şimdi de hala yağıyor. Ben yağmur yağınca mutlu olanlardanım. Ama bugün mutlu değilim. “Gezi Davası”nda Kavala’ya müebbet verilmiş. Bir ülkeyi kurmak zor, yıkmak kolay. Bak ne güzel 15-20 yılda neler yapılıyor. Bir buçuk ay önce bir kitap yazmaya başladım burada. Hava güzel, kuşlar ve horozlar ötüyor. Ama bugün ne okuyasım ne yazasım var. Kitapta “iyi insan” olmayı anlatıyordum. Şimdi ne anlatacağım bilmiyorum. Bu kadar kötülük karşısında. Twitterda bazı hukukçular demiş ki: Bu ülkede hukukçu olmaktan utanıyorum. Ben epeydir insan olmaktan utanıyorum. Hukuk, felsefe, sosyoloji, psikoloji bu yaşadıklarımızı açıklamakta zorlanıyor artık. Kedi her şeyden habersiz kuşlara bakıyor, sinek avlıyor arada. Daha güzel bir dünya var mı? Varsa da burası değil.

Dün bir yazı okudum, müzik için “anlatılmayanı ifade etmek” diyordu. Bu insanlara neyi nasıl anlatacağız? Kime, neye karşı sorumluluğum var? Biz, üç beş kişi kötülüğe nasıl karşı duracağız? Allahım yeter, düşünmeyeyim, hatta hissetmeyeyim artık. Bir işe yaramıyor.